Günün önemli bir bölümünü sosyal medyada beğeni alma kaygısıyla fotoğraf ve video paylaşarak geçiren çocuklar, bekledikleri ilgiyi göremediklerinde depresyonla başlayıp intihara kadar giden psikolojik sorunlar yaşıyorlar. Hisar Hospital Intercontinental Çocuk ve Ergen Psikiyatrisi Bölümü Uzmanı Dr. Asya Armağan, kontrolsüz sosyal medya kullanımının çocuklarda oluşturduğu ruhsal ve sosyal zararlar hakkında bilgi verdi.
Sosyal medyada hesap oluşturma yaşı 7-8 yaşlara kadar indi!
İnternet kullanımının günden güne artış gösterdiği bugünlerde, yapılan araştırmalara göre çocukların ortalama % 66’sı günde en az bir kere sosyal paylaşım sitelerini kullanmaktadır. Özellikle Facebook, Twitter, Instagram gibi paylaşım sitelerinde ve mobil uygulamalarda hesap oluşturma yaşı her ne kadar 13 olarak sınırlandırılsa da kullanım yaşının 7-8’e kadar indiği bilinmektedir.
Ebevenynler çocuklarını engellemek yerine kontrol altında tutmalı
İnternet, bir yandan bilgi kaynaklarına hızlı bir şekilde ulaşma, eş zamanlı iletişim kurma, sosyalleşme gibi olanaklar sunarken, diğer yandan ise bilinçsiz ve kontrolsüz kullanımı sonucunda çeşitli sorunlara yol açabilmektedir. Ebeveynler olarak, sanal dünyanın karmaşasından ve ürkütücülüğünden korumak amacıyla, çocukların sosyal paylaşım ağlarını kullanmasına engel olmak yerine, onlara güvenli, kontrol edilebilir bir kullanım alanı oluşturmak ve bilgilendirmek izlenecek en sağlıklı yoldur.
Sanal ortamdaki ilişkiler gündelik yaşamdaki kişilerle olan ilişkiyi zorlaştırabilir
Sosyal paylaşım ağları, güncel bilgiye erişimi kolaylaştırır, çocukların arkadaşlarıyla bilgi alışverişi yapmasına olanak tanır ve onlara, bir gruba ait olma ve grup içerisinde söz sahibi olma olanağı sunar. Yaş ve gelişim düzeyine uygun olmayan, kontrolsüz internet kullanımları çocukların ruhsal ve sosyal açıdan zarar görmelerine yol açabilir. Sosyal paylaşım ağlarını kullanan çocuklar, yaş ve ruhsal gelişimine uygun olmayan cinsel ve şiddet yönelimli içeriğe maruz kalabilirler. Ekrandaki şiddet içerikli görüntüler çocuğa şiddetin yaygın olduğu, olağan bir baş etme yolu olduğu düşüncesini kazandırır. Bu da çocuk ve gençlerin şiddet karşısında duyarsızlaşmasına, saldırgan davranışlarında artışa neden olabilir. Sanal ortamda ırkçılık, ayrımcılık gibi zorbalığa tanık olabilirler. Aynı zamanda çocuklar, reklam endüstrisi için de önemli bir hedef haline gelmişlerdir. Mahremiyet duygusunun gelişmesi güçleşebilir ve güvenlik açısından risk ortaya çıkabilir. Sanal ortamdaki ilişkiler, çocuğun gündelik yaşamdaki gerçek, kişiler arası ilişkiler kurmasını zorlaştırabilir.
Çocukların gelebilecek zararlara karşı korunması ve bilgilendirilmesi çok önemli!
Uzun süre ekran başında olan çocuklarda fiziksel açıdan; hareketsizlik ve buna bağlı gelişen sağlık sorunları, bilişsel açıdan; sözel becerilerde kısıtlılık, dikkat dağınıklığı, okul başarısızlığı, okumaya karşı ilgisizlik gibi sorunlar gözlenebilir. Bir birey veya grubun bilgi ve iletişim teknolojilerini diğer bireylere zarar vermek amacıyla kötü niyetle ve tekrarlayan biçimde kullanması şeklinde tanımlanan siber zorbalık konusunda ebeveynlerin farkındalığının gelişmiş olması ve çocuklarını bu konuda bilgilendirmeleri ve korumaları da önem taşımaktadır.
Internet kullanımı günde en fazla 1,5-2 saati geçmemeli
Çocuğun sosyal paylaşım ağlarında geçirdiği süre takip edilmeli, çocukla karşılıklı konuşarak düzenlenmelidir. Günlük 1,5-2 saati geçmemesine özen gösterilmelidir. Bu süre sosyal paylaşım ağları, bilgisayar oyunları vb. ekran başında geçirilen süre olarak düşünülebilir.
Çocukların sosyal medya kullanımında ebeveynlere düşen görevlerden en önemlileri şöyle sıralanabilir:
- Öncelikle çocuğun ulaşabildiği internet ortamlarını güvenli hale getirilmeli,
- Aile içinde karşılıklı güvene dayalı, olumlu, güçlü bir ilişki sağlanabilmeli, anne babalar çocuklarının yaşamları, ilişkileri, yönelimleriyle ilgili bilgi sahibi olmalı, onları dinlemeye istekli olmalıdırlar. Aile içinde kurallar uygulanabilir nitelikte, net olmalı ve tutarlılık içinde uygulanmalıdır.
- Çocuğun sosyal paylaşım ağlarında geçirdiği süre takip edilmeli, çocukla karşılıklı konuşarak düzenlenmelidir. Günlük 1,5-2 saati geçmemesine özen gösterilmelidir.
- 13 yaşın altındaki çocukların, kendilerine ait bir hesap olmadan mümkünse annenin ya da babanın kullandığı bir hesap üzerinden, bir yetişkin eşliğinde paylaşım sitelerini kullanmalarına izin verilmelidir.
- Paylaşılabilecek fotoğraf, içerik ve ifadelerle ilgili sınırlar çocuğa öğretilmelidir.
- Çocukların dengeli ve güvenli bir sosyal paylaşım ağı kullanılmasına ebeveynlerin yapacağı en önemli katkılardan birisi de; çocukları için iyi birer rol model olabilmeleridir.
Hiç yorum yapılmamış.